Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Odadayım, beyaz duvarları benim rutubetli duvarlarıma benzemeyen, penceresiz, bomboş bir odada. Üzerimde deli gömleği, kafamda deli sorular var. Ben yere çökmüş , çökmüş yüzümle karşımdaki ardına kadar açık , gri kapıyı izliyorum. Sonra kapı beni çağırıyor. Çıplak ayaklarımla soğuk mermerlere basa basa gidiyorum. Tam kapıya yaklaştığım sırada kapı kapanıyor ama öyle sakince değil, öfkeli şekilde kapanıyor. Ben kapıya bakakalıyorum, sanki beklemediğim bir davranışmışçasına . Ama sonuçta kapanmakta kapının görevi açılmak da . Sanki kapı kendi isteğiyle kapanmamış gibi , güzel kapı kulbunu çeviriyorum. Açılmıyor kilitli. Arkamı dönüp eski yerime geçiyorum. Ayakta sırtımı duvara dayayarak saatlerce kapının açılmasını bekliyorum , ya da dakikalarca , bilemiyorum çünkü odada saati gösteren bişey yok . Bileklerim boş ceplerim boş duvarlar boş. Ve sonunda kapı açılıyor . Bu sefer koşsam yetişebilir miyim diye düşünüyorum. Tam geçtim derken kapı suratıma çarpıyor ve burnumu kırıyor . Beyaz fayanslar kırmızıyla süsleniyor . Kapı hep kapalı olsa umudumu keser otururdum yerimde , ama kapı hiç kapanmadı
Şen Bilim
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir. Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
Reklam
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
~ Az önce seni özlediğimi farkettim.. Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, bu defa çok daha başka inan bana.. Fotoğrafına baktım biraz, orada gülümsüyorsun, sanki canlanıp sarılacaksın boynuma.. "Ben hiç gider miyim deli?" Der gibi bakıyorsun. Hatalarımdan ders çıkardım. Ağladım. Ama sen yoksun. ~
Sosyal medyayı çok severek kullanan biriyim. Her gün de paylaşım yaparım, gündemde komik bir şey varsa paylaşırım ya da hiç olmadı arkadaşlarıma reels atarım. Ama son zamanlarda bana bir şeyler oldu. Özellikle bayramdan bu yana gördüğüm storyler ve postlar derken sanki tek derdi olan benmişim gibi hissettirmeye başladı. Çevremde yurt dışına veya şehir dışına gitmeyen bir ben kalmışım gibiydi. O esnada ben tüm bayram çalıştım, hatta kütüphaneden fotoğraflar attım. Tatil dönüşünde de bana utanmadan "Ooo sen de iyi gezdin ha" dediler. Ben deli gibi çalışıp, yemek molasında kütüphanenin bahçesindeki göleti paylaştığım için "Sen de yaşıyorsun bu hayatı" tarzındaki konuların baş kahramanı oldum. Herkesin derdi var ve sosyal medyada kendilerine mutlu bir maske takıp onu paylaşıyorlar evet bunu biliyorum. Fakat bilmeme rağmen yine de bu aldatmaca beni bir girdap gibi içine çekiyor ve o döngüde kayboluyorum. Sahi tek mutsuz olan ben miyim? Eğer öyle değilsem benim maskeme ne oldu?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.